Şii bir din adamının yazdığı güzel bir kitap var. Kitabın ismi oldukça çarpıcı: “Abdullah bin Sebe ve Diğer Efsaneler” Kitaba buradan erişebilirsiniz: https://www.al-islam.org/abdullah-ibn-saba-and-other-myths-sayyid-murtadha-al-askari/tale-abdullah-bin-saba Kitapta Ehl-i Sünnet’in, sahabeleri korumak adına uydurduğu şahıs ve hatta uydurma şehirleri bile buluyoruz.
Ön kabul olarak sahabelerin tamamını “adil” kabul ettiğimizden, Cemel ve Sıffin gibi dünyalık (liderlik ve mal mülk) için savaşan ve ölen ya da öldürülen sahabeleri tenzih etmek gerekiyor. Yoksa onları da bizler gibi sıradan insanlar olarak kabul etmemiz gerekecek. Ama sünnilik “kutsanmış bir nesil” yarattığı için ya olayları saptırmak ya da kitapta bahsedildiği gibi kişi, şehir ya da başka deliller uydurmak zorunda. Bu uydurmada da şimdiye kadar oldukça başarılı olduğu görülüyor.
Kaldı ki peygamber devrinde yaşayan çok yakın sahabeler dahil hayatlarını detaylı bir şekilde bildiğimiz çoğu kişi, peygamberin vefatının ardından ortaya çıkan iç çatışmalara ve taht kavgalarına karışmış kimseler. Onları ya yermek ya da övmek için o kadar çok rivayet uydurulmuş ki bu karartmalar sebebi ile gerçeğe ulaşmak oldukça zor bir duruma dönüşüyor.